1 Ocak 2012 Pazar

BİRİCİK (lerim)


  Paramedik gecesiii ! bizim gecemiz. Hersey güzel olmalıydı şık sade ve güzel olmalıydık. Yani en azında ben böyle olmalıydım. İki hafta önceden elbise bakmaya başlamıştım.Bir magazaya girdim tamda istediğim gibi bi elbise buldum ama benim canıımm arkadaşlarım sonra al dedi tabi bende her zaman onları dinlerim ya bugünde dinleyeceğim tuttu.’ Tamam almayalım.’ Ertesi gün 36 bedeni kalmamış üzüntüyle elime 38 bedenini aldım tabi kabinde onu denerken bir yandanda arkadaşimla telefonda konusuyordum ;‘ kalmamış işte bende şans yok ki  isyanlaaarrr isyanlar isyannlaaarr!'Umutsuzca yurda geri döndüm tek isteğim o elbiseydi yaa ama alıcaktım seni kestiricektim biçtiricektim ama sen benim olucaktın. Yaaa olur tabi 38 bedende gözümün önünden uçup gitti. Seni bulacaamm dedim ve son çare internetten sipariş verdim.Ve sonunda benim BİRİCİK elbisem gelmişti.Een sonunda geldi o beklenen paramedikler günü sabahtan panel düzenlendi oraya gittik arkamda benim bir alt dönemimden bir kız oturuyordu. Bir sesle irkildim senin elbisende aynıymışşş aynıymıiiiş aynıymışşş yankılanıyodu o ses yaa o kızın ağzından çıkıp sonsuz boşluğa yayıldı bile veee pişti ( daha bu ilk aynı elbise ) olduktan sonraki kişide görülen belirti ve bulgular : baş ağrısı, aynıymışşş aynıymışşş yankılanması, anksiyete! Bir şeyler yapmalıydım ya o başka bi elbise giymeli ya ben. Bir öneride bulundum kendi elbiselerimden bir tanesini denemesini istedim uzun panel sonunda yurda gittim uzun bir bekleyişin ardından en sonunda kız ! geldi. Dene dedim ama kalçaları büyükmüş hanımımın geçmezmiş oradan... Geçmesin dedim kaderime razı oldum. Şanssızsız kızım sen şanssızsın! Daha sonra arkadaşından o kızın saçlarını nasıl yapacağını öğrendim en azından o konuda pisti olmak istemedim. Hazırlıklar tamamdı bitti iste saçlarım her zaman ki gibi dümdüz klasik, çokta abartı olmayan bir makyaj ve o meşhur elbise… Mekana gittiğimizde kapıda bir kızla karşılaştık daha kimsenin gelmediğini söylüyordu içeri girelim dedik. Ufak bir kararsızlıktan sonra bir masaya doğru yöneldik kızla aynı anda üzerimizdeki  kabanlarımızı çıkarmaya başladık. Tanrımmm ! yine o ! yine o elbise ! benim BİRİCİK ( ne biriciği be ! ) elbisem. Ama o çok korkunç bir hale bürünmüş  kabanın yarıya kadar inmiş düğmelerini arasından sinsice bana bakıyor ve’ merhabaaa bak yine ben ‘ diyordu. Suratım çok ilginç bir hale gelmişti ikinci pişti sendromu! Giderek daha ağır bir vaka olmaya devam ediyordum. Bundan sonra beni  yüksek dozajda iltifatlar bile kurtaramaz. O kızdan en uzak köşeye oturdum. Kız mı dedim o kızlardan diyecektim diğeride var tabiî ki. O kadar moral bozukluğuna rağmen piste çıkıp dans ettim ama ben o kızdan kaçtıkça o dahada yaklaşıyordu. Aaaaaa yetmeliydi bu kadar! Ben gidiyorum. Hoşçakalın benim BİRİCİK ( kaç biricik ) elbiselerim. :(

2 yorum:

  1. bebeğim en beğendiğim yazın bu. nedenini bilmiyorum ama ilk yazı olmasındanmıdır nedir benim için bu yazın çok ayrı. belki de o gece bende vardım herşeyi yakından biliyorum belkide o yuzdendir :) ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  2. canım benim çok teşekkür ederim sayende başladım yazmaya. minnet dolu cümleler yazmak vardı şimdi ama inan çok uzun olucak bende en çok bu yazımı beğeniyorum desem yalan olmaz :) ha bu arada sen ne zaman benim yanımda yoktun ki :)

    YanıtlaSil